Amsterdam Schipol Havaalanında ISCA koordinasyon ekibinden Alex bizi karşılıyor. Yaklaşık 2 saat bekledikten sonra bisikletlerimizi sağlam ve eksiksiz olarak alıyoruz. Kocaman kolileri taşımak kolay olmuyor, ama dışarda bizi bekleyen kapalı kamyonete kadar götürmeyi başarıyoruz. Burada bizi Dominik ve Laura Maria bekliyor. Bisikletleri araca yüklüyoruz. Aracın yolcu kapasitesi 2 kişi ile sınırlı olduğundan Alex bizi trene götürüyor. Trene binmeden önce bir süpermarkete girip atıştırmalık yiyecek, içecek alıyoruz. Markette su matarası görünümlü bir şişe dikkatimi çekiyor. Üstünde Amsterdam City Water yazıyor. Şaşırıyorum ama bir tane alıyorum. Ne özelliği olabilir bilmiyorum, ama bir pazarlama taktiği diye düşünüyorum. Diğer yandan da şehir suyunun temiz ve içilebilir olduğunu vurgulamak için bunu yapıyorlar. Sonraki günlerde öğreniyorum ki Hollanda’da musluk suyu kesinlikle güvenilir imiş. Tereddütsüz için diyorlar. Gerçi tur boyunca sadece Hollanda’da değil, Belçika, Almanya, Çekya ve Avusturya’da da musluk suyunu bulunca mataralarımızı doldurmayı ihmal etmedik. Herhangi bir sıkıntı da yaşamadık.
Trene biniyoruz. İstikamet Hoogeveen. 1 saatlik yolculuktan sonra Dominik bizi tren istasyonundan alıyor. Bu kez mesafe kısa olduğu için bisikletlerimizin bulunduğu kapalı kasa kısmına giriyoruz. Eğlenceli bir 10 dakikanın sonunda bu şehirle aynı adı taşıyan otele varıyoruz. Otelin bahçesinde bisikletli müşteriler için ahşap bir garaj var. Burada hemen işe koyulup bisikletlerin montajını yapıyoruz. (Photo credit: Miroda Otto)
Ve hazırız:
Hemen şehri turlamaya çıkıyoruz: (Photo credit: Miroda Otto)
Amerikan ve Meksika yemekleri sunan Peppermill Restoran’da akşam yemeği. Hollanda’da restoranlar genellikle çok kaliteli ve temiz. Siz sadece ne tür yemek sevdiğinize göre seçim yapmalısınız.
Ertesi sabah Drenthe bisiklet derneği üyeleri ve diğer bisikletliler otelde bizi ziyaret ediyor:
Hotel Hoogeveen’in oldukça iyi bir mutfağı var. Bu köfteler çok lezzetliydi.
Kahvaltıda çay istediğiniz zaman 12 çeşit poşet çay ile birlikte geliyor sıcak suyunuz.
Otelin bahçesinde kabak çiçeği görünce aklıma kabak çiçeği dolması geliyor.
Hoogeveen’deki gezimizin Strava kaydı:
https://www.strava.com/activities/1808074878/embed/8978f487da0ffa9994dabfa71d6486801dfa870b
Rahat bir sürüş için en iyi seçeneklerden birisi:
Brooks sele. Güney Afrika’lı takım arkadaşımız Miroda da seçimini bu seleden yana kullandı.
